“Çanakkale, altı asır üç kıtaya hükmeden şanlı Osmanlının son zaferi ve istiklal harbimizin habercisidir” diyen Başkan Yavuz;
“Çanakkale’yi anlayamayan TÜRKİYE’Yİ anlayamaz’’ Çanakkale ruhunu anlayamayan; Milleti de, Milliyeti de, Milliyetçiliği de anlayamaz. Çanakkale’deki dayanışma azmini fedakârlığı anlayamayan, bu ülkenin, bu milletin kardeşliğini de anlayamaz.
Çanakkale Zaferi; Türk Milletinin gurur duyduğu, bağımsızlığını ve topraklarını korumak için yaptığı, tarihte var olma savaşıdır. Çanakkale Savaşı geçmiş tarihimizin en acı ve hüzünlü ancak bir o kadar da kahramanlıklarla dolu büyük bir zaferidir. Yoksulluk içinde can çekişen bir milletin, dönemin en güçlü devletlerine ve silahlarına tek vücut halinde yoksulluk içerisinde direnişinin gerçek bir destanıdır.
Bu destanın her satırında yaşanan bir insanlık onuru vardır. Bu “Onur ve Gurur” düşmana sadece silahla yapılan savaşı değil, verdiği insanlık dersi örnekleriyle de baş eğdiren aziz Mehmetçiklerimize aittir. Dünya Türk askerlerinden ve Türk halkından hem kahramanlık ve cesaret hem de insanlık dersi almıştır.
Yaşanan çatışmada vurduğu düşman askerini canı pahasına, sırtına alıp düşman siperine kadar götürme yücelik ve cesaretini gösteren Mehmetçik, düşmanın her bir rütbesindeki askerini kendisine hayran bırakacak kadar asil bir davranış sergileyerek, savaşın sadece öldürmekten ibaret olmadığını tüm dünyaya bir defa daha anımsatmıştır.
250.000 şehit verdiğimiz Çanakkale de her yaşta insanımız gönüllü olarak savaşmış, kadınlar çocuklarıyla birlikte cephedekiler için çorap örmüş, kurşun imalatında çalışmış, dağ bayır demeden gece gündüz, cepheye silah ve cephane götürerek ülkemizin bugünlerinde var olma mücadelesinde askerlerimize destek olmuşlardır.
“ÇANAKKALE ZAFERİ TÜM DÜNYADA ÜLKEMİZİN SAYGINLIĞINI ARTTIRMIŞTIR” Kısaca vatanın her bir ferdi kendisine yönelen bu vahşi akına el birliğiyle, iman gücüyle verdiği destansı mücadeleyle dur demesini bilmiştir. Bu cephenin isimsiz kahramanları, vatanın her bir köşesinden Çanakkale’ye koşarken, hiçbir zaman geri dönmeyi düşünmemişler, Türklük onur ve şerefini en güzel şekilde savunmakla üzerlerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmişlerdir.
“Ben ölüyorum senin ölmen gerekmiyor artık” diyen Çanakkale’deki “Kınalı Kuzuların” topraktaki kına kokusu günümüze kadar gelmektedir. Onlar, Çanakkale Zaferini ele geçirmekle, sadece bir zafer değil, Türk milletinin Anadolu’daki varlığının devamını da sağlamış, tüm dünyada Ülkemizin saygınlığını arttırmıştır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Destan yazılan tarihi zaferi bizlere kazandıran başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarıyla birlikte diğer tüm Komutanlarımızı, Kahraman Mehmetçiklerimizi, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kez daha saygı, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad, Mekanları cennet olsun.”