SEN ANLAT LÜTFÜ SAVAŞ!
Biz değil miydik hiç karşılıksız ayaklarımız nasır, yüreğimiz zincirli mahkûmiyetlere mahkûm edilen…
Biz değil miydik ayakkabı kutularını yerle yeksan eden.
Biz değil miydik yetimin, öksüzün hakkı için dilimizce, avazımızca bağırıp hak isteyen, hani işkencelerde tırnakları sökülmüş, kanayan, için için ağlarken mavilikleri yâd eden o biz değil miydik?
Ben her yazımın başına sonuna eklerim. Doğuştan CHP liyim CHP li öleceğim. Lakin son dönemin CHP si ile duygularım tusunami gibi bozguna uğramış halde.
İnançlarım ve doğrularım başından sonuna bir ihtilaf halinde her biri başka parçalara dağıldı, sanki vurgun, sanki talan, sanki yıkım.
İnsan kendine ters düşer mi düşer…
İnsan kendine silah doğrultur mu doğrultur.
İnsan kendi sırtını tuşa getirir mi getirirmiş.
Yanlışın partisi olmaz hırsızlık, yalan ve talan kötülere özgüdür.
CHP li Belediye Başkanı Lütfü Savaş, bir fark yaratmalıydı.
Mesela her şeye inat dürüst ve namuslu kalmak gibi.
Mesela sevildiği yerde, inanıldığı noktada, dönüşüme hacet duymadan, kaybetme korkusuna yenik düşmeden, bu koltuk inada inat kazanılmalı demeden dümdüz durabilirdi.
Fark yaratmak yerine duruma uyum sağlayan Lütfü Savaş, renklerin mozaiğinde kayboluverdi.
Şimdi sadece CHP nin gölgesinde serinliyor diye bu YOLSUZLUKLARI görmezden mi gelmeliyim.
Hani derler ya HOCA’NIN DEDİĞİNİ YAP, YAPTIĞINI YAPMA!
Biz değil miydik yıllarca halkın partisi, yoksulun, çaresizin, adaletin, eşitliğin partisidir.
Biz değil miydik hiç karşılıksız ayaklarımız nasır, yüreğimiz zincirli mahkûmiyetlere mahkûm edilen…
Biz değil miydik ayakkabı kutularını yerle yeksan eden.
Biz değil miydik yetimin, öksüzün hakkı için dilimizce avazımızca bağırıp hak isteyen, hani işkencelerde tırnakları sökülmüş, kanayan için için ağlarken mavilikleri yad eden…
Şimdi senin hangi halkçı yönünü alıp taşımalıyız?
Sahi senin hangi halkçı yönün var?
PEKİ, HOCAM BUNCA YOLSUZLUĞU, HIRSIZLIĞI, HANGİ DİLLE SAVUNMALIYIZ
Hani derler ya karşınızda ki hangi dili kullanıyor ise kazanmak için sizde aynı dili kullanmalısınız!
Yani o hırsızsa bende çalmalıyım.
O yolsuzsa bende yoldan çıkmalıyım..
O namussuzsa bende namusumu alaşağı etmeliyim ancak bu şekilde kazanırım.
Efendim sıra sıra, dize dize yazalım..
5 yıldır insanları kandıran bu masum görüntülü zihniyete şimdi soruyorum:
İnsanlarla alay etme hakkını nereden buluyorsun?
Söz verip tutmamanın adı yalancılık olmuyor mu?
-fahiş rakamlı ihaleleri kabul ederek belediye bütçesini zarara uğratmış olmuyor musun?
-Bu fahiş ihaledeki ara farkları kimlere neden veriyorsun?
-Şoför esnafına niçin kan kusturdun?
-Kendi belediyelerine dahi müdahale ederek bütçelerine hükmetme, onları adam yerine koymama hakkını nereden buldun?
-Şoför esnafına yaptığın baskının ardındaki gerçekler neydi?
-Hangi firmaya otobüs alımı ihalesi sözü vermiştin?
-HADO için kim ve niçin sana 750 Bin dolar hibe etti?
-Hibe etmiş ise bu para şimdi nerede?
-Yine HADO’ya her ay boşu boşuna ödediğin 100 bin TL belediye nin yani Hatay halkının hakkı değil mi?
-Geçmişten bu güne kiraladığın araçlara satın alma rakamının 3 katı parayı verebilmeyi hangi vicdanla yaptın?
Gaziantep ve çiftlik hikâyesi nedir?
Bu sebeple kimleri zengin ettin?
-Bazı gazeteleri ve matbaaları servet sahibi yaptın bu ödediğin faturalar hangi gerekçelerle nasıl yazıldı?
-İskenderun Battı çıktı ihalesinde dönen dolaplar ve çıkan felaket sonucunun suçlusu kim?
-10 Milyonluk çiçek ihalesinde elde ettiğin parayı kimlere niçin verdin?
-Yarı fiyatına satın alabilmek varken 3.600 Milyonluk motor ve pikap kiralamak niye?
7.5 Milyon bütçeye rağmen biz İskenderun olarak yollarımızda niçin rezillik yaşadık?
Neden trafiğimiz çukur ve çamurdu?
Sahi Lütfü Savaş, sen ne hizmet yaptın?
Bu ve benzeri onlarca kalemin hesabını nasıl vereceksin?
Şimdi kim bana diyebilir ki yolundan döndün?
Fotoğrafa doğru bakarsanız: Yoldan çıkanlar ,umutlarımızı, baharlarımızı yazımızı kışa çevirenler bu gün bize ahkâm kesenlerdir…
