Yüce devletimizin, aziz milleti ile kurduğu gönül bağının sağlamlığından dolayı bugün ülkemiz istikrarını sürdürmekte ve her alanda gelişmiş ülkeler arasında anılmaktadır.
Bin yıllık devlet geleneğinin tezahürü olan Türkiye Cumhuriyeti olarak; Tüm vatandaşlarımıza eşit imkânlar sunulması ve insanı merkeze alan bir anlayışla politikalar üretilmesi neticesinde daha güçlü bir yapıya ulaştığımız aşikâr olup, özellikle üreten, ülkenin gelişmesine katkı sunan işçilerimiz ve emekçilerimiz sayesinde bu gücü kazandığımızı değerlendirmekteyiz.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, daha iyi bir gelecek için ter akıtan, sosyal ve ekonomik gelişmemizin temel gücü olan işçi ve emekçilerimize bir vefa günü olarak kutlanmaktadır. Şüphesiz ki devletimizin emek ve dayanışmaya verdiği değere bağlı olarak özellikle son yıllarda işçilerimizin çalışma koşulları ve iş güvencesi konularında büyük gelişmeler görülmektedir.
Ülkemiz genç ve dinamik nüfusuyla Avrupa’nın en avantajlı ülkesidir. Bizler bu potansiyeli doğru ve yerinde kullanırsak inanıyorum ki kısa vadede arzu ettiğimiz noktalara ulaşacağız. Özellikle uzmanlık gerektiren alanlarda eğitim almış insanlarımızın istihdamına önem vererek, nitelikli istihdam konusunda ivme sağlayacağız.
Dünyada güzel olan her şey büyük emekler neticesinde ortaya çıkıyor. İşçilerimizin aşkla şevkle çalışmalarının neticesinde inanıyorum ki şehrimiz de ülkemiz de daha modern bir görünüme kavuşacak, devletimiz daha güçlü bir yapıya ulaşacaktır. Bizler için bu denli önem arz eden işçilerimizi bu anlamlı günde olduğu gibi her zaman yanlarında bulunmaya, onların en büyük destekçisi olmaya devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşünceler çerçevesinde; Emeğin ve alın terinin üreterek çalışma gücünün kutlandığı bu anlamlı günün dostluk, dayanışma ve barış havası içinde kutlanması temennisiyle, tüm çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü en kalbi duygularımla kutluyor, aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu, bereketli bir ömür diliyorum.