‘Dünya Alzheimer Günü’ kapsamında açıklamada bulunan İskenderun Gelişim Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Meral Üzel, kesin tedavisi olmayan bu hastalıkla ilgili erken tanının önemine vurgu yaparak, bu hastalığın ilerlemesinin önlenebileceğine dikkat çekti.
Alzheimer hakkında genel bilgiler veren Uzm. Dr. Meral Üzel, “Alzheimer Hastalığı, beyindeki bilişsel işlevlerin ilerleyici kaybıyla giden, sıklıkla ileri yaşta görülen bir demans türüdür. Depresyon, tiroid hastalıkları, ilaç yan etkileri, beyin enfeksiyonları ve lezyonları, organ yetmezlikleri gibi farklı nedenlerden dolayı demans yani bunama ortaya çıkabilir. Ancak Alzheimer Hastalığı, şu anda dünyada 65 yaşından sonra en sık görülen demans sebebidir. Alzheimer Hastalığının genellikle 40-60 yaş aralığında ortaya çıkması, genetik yatkınlığın önemli risk faktörü olduğunu düşündürmektedir. Kadın cinsiyet ve yaşın ilerlemesi, hastalığın sıklığını artırmaktadır. Hastalığın oluşma riskini artıran diğer faktörler arasında; kafa travmaları, cinsiyet, stres, uzun süreli depresyon varlığı, kronik alkol kullanımı, hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği sayılabilir” açıklamasında bulundu.
“Alzheimer unutkanlıkla kendini gösterir”
Alzheimer Hastalığının ilk bulgusunun unutkanlık şikâyeti olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Meral Üzel, “Alzheimer’ın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bu hastalık, ilk kez 1907’de Alois Alzheimer isimli bilim adamı tarafından tanımlanmıştır. Alzheimer, sıklıkla unutkanlık ile kendini gösterir. Yaşlılıktaki unutkanlık, mutlaka dikkate alınmalıdır. Selim yaşlılık unutkanlığı ile hastalık belirtisi olan unutkanlıkların birbirinden ayrımı gerekir. Bu ayrım hasta yakınlarının verdiği bilgi, fiziki muayene ve genel görünüş, beyin işlevlerini değerlendiren nöropsikolojik testler, yardımcı diğer tetkiklerin (PET, MR, BT, kan testleri gibi) birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Hastalığın diğer önemli bir özelliği günlük yaşam aktivitelerinin bozulmasıdır. Günlük işlerini planlama, yemek pişirmek, örgü örmek, giysi seçmek ya da telefonla konuşmak, banyo ve tuvalet ihtiyaçlarını gidermek gibi işleri yapmakta zorluk yaşamaya başlarlar. İdrar ve gaitasını altına veya evin değişik yerlerine yapabilirler. Alzheimer hastalarının ruh halleri anlık değişebilir, aniden sinirlenebilir, çabuk ağlayabilir veya içine kapanabilirler. Uyumama, sürekli amaçsız gezinme, halüsinasyon görme, şüphecilik, sürekli yemek yeme, eşyalarını saklama, yakınlarını suçlama olabilir. Aynı şeyleri tekrar tekrar sorabilir, sorulanlara şey-şey şeklinde belirsiz yanıtlar verebilirler. Evde odaları karıştırma, yer ve yön şaşırma, ilerleyen dönemlerde giderek artar” dedi.
“Alzheimer’in ilerlemesi durdurulabilir”
Alzheimer Hastalığının kesin tedavisinin olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Meral Üzel, “Mevcut ilaçlar hastalığın ortaya çıkış teorisine göre geliştirilmiştir. Hastalıkta kullanılan ilaçlar asetilkolini arttırmaya çalışırken, glutamatı düşürmeyi hedeflemektedir. İlaç tedavisiyle beraber hastanın zihinsel kapasitesinin düzeltilmesi ve günlük yaşamının kolaylaştırılması amaçlanmaktadır. Ek tedaviler arasında davranış terapisi, fizyoterapi, ergoterapi, bellek çalışmaları, müzik, aromaterapi ve evcil hayvan terapisi de sayılabilir. İleri aşamada hastalığa karşı aşı geliştirilmesi hedefleniyor. Alzheimer, gittikçe yaşlı nüfusunun arttığı çağımızın en
önemli hastalıklarından birisidir. Ancak hastalığı gösteren belirtilerle erken teşhisi ve erken tedavi başlangıcı ile önemli ölçüde azaltılabilir. Hastalar, unutkanlıktan rahatsızlık duymaya başladıkları zaman vakit kaybetmeden tam donanımlı bir hastaneye başvurmalı, değerlendirilmeli ve hekiminin yakın kontrolü altında olmalıdır” şeklinde konuştu.
“Alzheimer’den korunabilirsiniz”
Bu hastalıktan korunmak için önemli bilgiler veren Uzm. Dr. Üzel, “Alzheimer’dan korunmak için; günlük sebze ve meyveleri içeren Akdeniz tipi beslenme alışkanlığı edinmek, alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıkları bırakmak, düzenli kan basıncı, şeker takibi yapmak hastalık mevcut ise kontrolünü sağlamak için yakın takip, günlük düzenli egzersiz yapmak, kitap ve gazete okumak, müzik dinlemek, yabancı dil öğrenmek, sosyal ortamlara, aile toplantılarına katılmak, emniyet kemeri ve kask kullanarak kaza sonucu oluşabilecek kafa travmalarına karşı korunmak önemlidir” dedi.