Beslenme alışkanlıklarının bağırsak sistemi hastalıklarına büyük ölçüde etki ettiğini ifade eden İskenderun Gelişim Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Halil Mert Bahadır, bu hastalıkların önlenmesinde; dengeli beslenme, doğru tuvalet alışkanlığı, kaliteli uyku ve düzenli egzersizin önemine değindi.
Op. Dr. Bahadır, “Akdeniz coğrafyasında olmamıza rağmen, bölgemizde et ağırlıklı, baharatlı, acılı ve yağlı beslenme tercih edilmektedir. Bu nedenle mide, bağırsak sistemi ve anal bölge hastalıklarıyla çok sık karşılaşmaktayız. Beslenme; enfeksiyonlar, sindirim sistemi kanserleri ve hemoroid (basur), fissür (makat çatlağı) gibi iyi huylu anal bölge hastalıklarına zemin hazırlayıcı faktörlerden birisidir. Bu hastalıkların önlenmesinde dengeli beslenme, doğru tuvalet alışkanlığı, kaliteli uyku ve düzenli egzersiz önemli yer tutmaktadır. Alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıkların sindirim sistemine doğrudan hasar verici etkileri vardır” açıklamasında bulundu.
“Erken teşhis tedavi için önemli”
Anal bölge hastalıkları erken evrede fark edildiğinde basit müdahalelerle tedavi edilebildiğini açıklayan Op. Dr. Halil Mert Bahadır, “Anal bölgenin iyi huylu hastalıkları oluşmuş olsa bile, erken evrede yine bu önlemlerle ve hayat tarzı değişiklikleriyle tedavi sağlanabilir. Biz cerrahi müdahaleyi en son tercih olarak uyguluyoruz. Çünkü makat oldukça hassas damar ve sinir ağlarıyla örülü, vücut için son derece önemli işlevleri olan bir organdır. Buraya yapılacak bir müdahaleye titizlikle ve iyi planlayarak karar verilmelidir. Yapılan işlem de anatomiye en az zarar verecek, hastanın yakınmalarına odaklı ve beklentilerini karşılayacak şekilde olmalıdır. İyileşmenin en kısa sürede olması işe ve sosyal hayata dönüşün hızlıca sağlanması için gereklidir. Bu sebeple biz kliniğimizde; lazer ablasyon, band ligasyonu, skleroterapi, doppler ligasyon gibi kesisiz, dikişsiz yöntemleri öncelikle tercih ediyoruz. Dirençli anal fissürlerde, poliklinik ortamında uyguladığımız botoks enjeksiyonu yöntemiyle, düzelme sağlayabiliyoruz. Kullandığımız teknolojinin ve modern bilimsel gelişmelerin faydalarını iyileşme süreçlerinde birebir gözlemliyoruz. İlerlemiş iltihaplı ve son evre vakalarda ise en son tercih olan klasik açık cerrahi yöntemi uyguluyoruz” dedi.