Bir dizi ziyaret gerçekleştirmek üzere İlimize gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hatay Valisi Rahmi Doğan, Hatay Milletvekili TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, AK Parti İl Başkanı Adem Yeşildal ve beraberindeki heyet tarafından karşılandı.
22 Ekim 2022 Cumartesi günü program dahilinde Altınözü ilçemize giden Bakan Çavuşoğlu, 6. Zeytin Zeytinyağı ve Gastronomi Festivali kapsamında Zeytin Hasadı Törenine katıldı. Burada halk oyunları gösterisiyle ile karşılanan Bakan Çavuşoğlu, ekim için hazırlanan zeytin ağacı fidelerini toprakla buluşturdu, daha sonra olgunlaşmış zeytinleri dalından toplayarak çiftçimize bereketli, hayırlı bir yıl geçirmeleri temennisinde bulundu.
Akabinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun teşrifleriyle, Hatay Valisi Rahmi Doğan, Hatay Milletvekilleri TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, Hacı Bayram Türkoğlu, Abdulkadir Özel, Hüseyin Şanverdi, Sabahat Özgürsoy Çelik, İsmet Tokdemir, Serkan Topal, Lütfi Kaşıkçı, Dışişleri Bakanlığı Hatay Temsilcisi Büyükelçi Devrim Öztürk, Altınözü Kaymakamı Cem Gümrükçü, İl Jandarma Komutanı Mustafa Bakçepınar, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, İlçe Belediye Başkanları ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla, İlimizin güzide ilçelerinden biri olan, zeytin, zeytinyağı üretiminde önemli bir paya sahip olan Altınözü ilçemizde düzenlen Altınözü Zeytin, Zeytinyağı ve Gastronomi Festivali Açılış Töreni gerçekleşti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan tören Altınözü Belediye Başkanı Rıfat Sarı’nın açılış konuşmasını yapmasıyla devam etti. Başkan Sarı konuşmasında, “Sayın Bakanım, bugün sizlerle beraber olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İlçemizde bugün 6’ncısını düzenlediğimiz Zeytin, Zeytinyağı ve Gastronomi Festivalini geleneksel hale getirdik. 6 yıldır gerçekleştirdiğimiz bu festivalimizin amacı memleketimizde yetişen zeytinimizin, zeytinyağımızın iç ve dış pazarlarda hak ettiği yeri alması. İlçemizde yetişen zeytin ve üretilen zeytinyağının markasını almış, coğrafi işarete sahip bir ürün olarak ulusal ve uluslararası pazarda yerini almasını istiyoruz ve bu gayede tüm hemşehrilerimizle birlikte çalışıyoruz. İlçemiz ve İlimiz için çok önemli olan Zeytincilik Araştırma Enstitüsünü, Sayın Valimizin öncülüğünde işbirliği yaparak inşasına başladık. Hali hazırda %50’si bitmiş durumda ve inşallah bu yılın sonuna kadar bitireceğiz. Yine Sayın Valimizin öncülüğüne, Milletvekillerimizin desteğiyle Altınözü’ne, Hatay’ımıza çok önemli bir projeyi, Karma OSB’yi kazandırmaya çalışıyoruz ve inşallah kısa bir süre içerisinde altyapı çalışmalarını tamamlayıp memleketimize kazandırmayı düşünüyoruz.” dedi.
Altınözü Kaymakamı Cem Gümrükçü, “Hatay, tarihi çok eskiye dayanan, birçok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapmış bir serhat kentidir. Farklı kültürlerin bir arada yaşadığı yer olması Hatay’ın, zengin bir mutfağa sahip olmasının nedenlerinden biri. Bir diğer neden ise bereketli topraklarında yetişen kaliteli tarım ürünleri ve bu ürünlerin başında zeytin geliyor. İlimiz 16 milyon zeytin ağacı varlığı ile zeytin üretimi konusunda önemli bir yere sahip ve ülke geneli 6’ncı sırada yer almaktadır. İlçemiz ise 5 milyon zeytin ağacı varlığı ile İlimiz zeytin ağacı varlığının %32’sine sahip. İlimizde üretilen zeytinyağının yaklaşık %50’si Altınözü’nde üretilmektedir.” dedi.
Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir, “Bugün 6’ncısını düzenlediğimiz Altınözü Zeytin, Zeytinyağı ve Gastronomi Festivalinde toplanmış bulunmaktayız. Hatay Milletvekilleri olarak bizler söz konusu Hatay’sa gerisi teferruat düsturuyla başladık. Hataylılar olarak bizler, Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne olduğu gibi ekonomisine de önemli katkılar sağlıyoruz. Türkiye’nin vergi sıralamasında 7. sıradayız. Hatay halkı çalışıyor, üretmeye devam edecek.” dedi.
Hatay Milletvekili Serkan Topal, “Zeytinimiz, zeytinyağımız Türkiye’ye ve dünyaya yayıldı. Elbette burada bir emek, alın teri var ve bu çalışmada 6 yıldır emeği geçen Belediye Başkanımıza ve tüm emektarlara bir kez daha huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Kim ki milletimize, devletimize, Hatay’ımıza, Altınözü’müze hizmet ediyorsa Allah ondan razı olsun. Ortadoğu’nun sadece 3 ülkesinde 70 bin insanımız var ve özellikle pandemi döneminde yaşadıkları ülkelerde olağanüstü sıkıntılar yaşandı ve o 70 bin kişinin tamamının ayrım yapmaksızın tamamının sorunlarına çözüm üretildi. Bende Hatay halkı adına, oralardaki gurbetçilerimiz adına Sayın Dışişleri Bakanım sizlere teşekkür ediyoruz. Ben burada emeği geçenlere, Hatay’ımıza güzellik katan Sayın Valimize de teşekkür ediyorum.” dedi.
Hatay Milletvekili Hüseyin Şanverdi, “Sayın Bakanım, medeniyetler şehri, kültür, tarih, lezzet şehri olan İlimize, Altınözü ilçemize hoş geldiniz, şeref verdiniz. Sayın Bakanım, Türkiye artık gündemi belirlenen bir ülke değil, gündem belirleyen bir ülke haline gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde dış politikada yaptığınız çalışmalar için sizlere çok teşekkür ediyoruz. Dış politikada yaptığınız çalışmalarla ülkemiz küresel aktör haline gelmiştir. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz, etrafımız ateş çemberi, yanı başımızda Suriye 11 yıldan bu yana iç savaş halinde. Irak, Lübnan karışık durumda Azerbeycan-Ermenistan savaşı, Rusya-Ukrayna savaşı şimdide Yunanistan sorunu. Sorunlu bir bölge de yaşıyoruz ve bu sorunlarla uğraşmak cesaret, yürek, feraset ister bunlar Sayın Cumhurbaşkanımızda var, sizde var çok teşekkür ediyoruz Sayın Bakanım. Altınözü ilçemiz her alanda yenileniyor ve gelişiyor. En yakın zamanda Enstitümüzü faaliyete geçireceğiz. Zeytinimizin, zeytinyağımızın daha kaliteli olması için mücadele ediyoruz. Sayın Valimizle, Milletvekillerimizle hep beraber çalışarak Altınözü ilçemiz için çok önemli olan OSB çalışmalarını son aşamaya getirdik.” dedi.
Hatay Valisi Rahmi Doğan, “Sayın Bakanım, Milletvekillerim, meslektaşlarım, İl ve İlçe başkanlarım, değerli hanımefendiler, beyefendiler hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Sayın Bakanım, zat-ı alinizi Hatay’da ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Bir sanayi kenti, tarım, turizm kenti Hatay’da, katma değerler, yeni değerler üreten faaliyetler var. Körfeze baktığımızda dünyanın en büyük çelik fabrikalarına sahibiz. Amik ovasına baktığımızda dünyanın en güzel tarım ürünlerini yetiştiren bir İl’iz 2021 yılı içerisinde 4 milyar dolarak bir ihracat yaptık, 750 milyon dolarlık yaş sebze, meyve zatı-ı alinizin memleketi Antalya’yla da yarışıyoruz. Antalya, Mersin ve Hatay’a baktığımızda yaş sebze ve meyve ihracatında ilk 3 il arasında yer alan ve birbiriyle yarışan şehirler. Bu ürünlere yeni ürünler katmak, İlimize yeni katma değerler üretmek için büyük gayret içerisindeyiz. Bu potansiyel Hatay’da var, ilçelerimizde, Altınözü’nde var. Hatay’ın kuzeyinde narenciye hasadı yapılırken, güneyinde zeytin hasadı yapılmakta. Pamuk hasadımız geçen hafta bitti. Bugün zeytin, zeytinyağı ve gastronomi festivalinin 6’ncısını düzenliyoruz, Kaymakam beyle beraber sayın Başkan bu konuda büyük gayret gösteriyor. Hem Altınözü’nün tanıtılmasında, hem de zeytinin, zeytinyağının tanıtılmasına ciddi katkı sağlıyor. Biz Hatay olarak Akdeniz bölgesinde üretilen zeytinyağının %30’unu üretiyoruz, Türkiye sıralamasında da 7. sıradayız. Bize hemen komşumuz Suriye tarafında da yine zeytin, zeytinyağı konusunda ciddi faaliyetler var. Teşrifleriniz için şükranlarımı sunuyorum Sayın Bakanım, herkesi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.” dedi.
Festivalin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek katılımcılara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını ileten ve Zeytin ve zeytinyağının bu coğrafyanın en eski gıdalarından olduğunu dile getiren Bakan Çavuşoğlu, ömrü uzun ve sağlam, mükafatı büyük olan zeytinin semavi dinlerin hepsince kutsal kabul edildiğini anlattı.
Konuşmasının devamında Tevrat’ta ve Kur’an-ı Kerim’de de zeytinden bahsedildiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, “Biliyorsunuz zeytin dalı aynı zamanda barışın simgesi. Diplomasinin amacı da barışı sağlamaktır. Biz de Türk diplomasisi olarak çatışmaların bitmesi, küskünlerin barışması için çalışıyoruz. Filipinler’den Latin Amerika’ya ve elbette Rusya ve Ukrayna savaşına kadar arabuluculuk faaliyetlerimiz artık dünyada bir marka. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde dünyaya barışın hakim olması için çalışmayı sürdüreceğiz. Üç kıtaya adalet dağıtan ecdadımızı örnek alacak, daha adil bir dünya için çalışacağız ama başta Hatay olmak üzere serhat şehirlerimizi her türlü tehdide karşı korumaya da hazırız. Barış istememiz, savaşı bilmediğimiz anlamına gelmez. Mehmet Akif’in dediği gibi ‘Mefkuremiz göklerde dalgalanan bir sancak, Allah’ın huzurunda eğiliriz ancak’. Milletimizin hakkı, hukuku ve güvenliği bizim kırmızı çizgimizdir.” dedi.
Mübarek zeytin ağacından rızkını kazanan Altınözü halkına davetleri için teşekkür eden ve bir çiftçi çocuğu olarak bu hasada katılmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu dile getiren Bakan Çavuşoğlu, bugün burada iktidar ve muhalefet milletvekillerin konuşmalarından son derece mutluluk duyduğunu ifade ederek “ehrimizin, Hatay’ımızın, ülkemizin birliği, beraberliği ve menfaatleri için hangi partide olursak olalım iktidar-muhalefet, omuz omuza çalışma kültürümüzü daha da geliştirmemiz lazım. Hatay’da bugün sergilenen bu tablonun ki gördüğüm kadarıyla her zaman sergileniyor, bizlere, hepimize, yani tüm Türkiye’ye örnek olmasını canı gönülden temenni ediyorum. Değerli milletvekillerimize, hem AK Parti’den hem CHP’den milletvekillerimize de huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Sizlerle bu hasat etkinliğinde bulunmaktan da büyük bir gurur duydum. Hasadımız hayırlı, uğurlu ve bereketli olsun.” dedi.
Tören konuşmalarının ardından Bakan Çavuşoğlu ve Hatay Valisi Rahmi Doğan’ın beraberindeki heyet ile birlikte festival alanında kurulan stantların gezilmesiyle son buldu.
Ardından Bakan Çavuşoğlu, gençlerimizle buluşmak üzere Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nde düzenlenen “Girişimci ve İnsani Türk Dış Politikası” programına katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan programda Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya’nın açılış konuşmasının ardından bir konuşma gerçekleştiren Bakan Çavuşoğlu, medeniyetlere beşiklik etmiş olan Hatay’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek ve Hatay’ın, birlikte yaşama ve hoşgörü kültürünün güzel bir örneği olduğunu belirterek konuşmasının devamında, “Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Benim şahsi meselemdir’ dediği Hatay’ın gönlümüzdeki yeri bambaşkadır. Hatay, Türk dış politikası bakımından da önemli bir şehrimizdir. Hatay’ın 1939’da ana vatana katılması uluslararası hukuk ve diplomasi temelinde elde ettiğimiz tarihi başarılardan bir tanesidir. Kadim diplomasi geleneğimizden istifadeyle dış politikamızda çok farklı sorunları, milletimizin çıkarları doğrultusunda yönetiyoruz ve sonuçlandırıyoruz.” dedi.
Dış politikayı artık sadece diplomatların ve dışişleri bakanının yürütmediğini, herkesin bu alanda çok önemli aktörler haline geldiğini aktaran ve Yoğun dış politika gündemlerine değinen Bakan Çavuşoğlu, “Aynı anda farklı coğrafyalarda olması gereken bir Türkiye var.” dedi.
Gençlerin yurtlarda ve üniversite ortamlarındaki internetin yetersizliğinden şikayetçi olduğunu belirten ve salonda bulunan gençlerin de aynı sorunları yaşadığını öğrenen Bakan Çavuşoğlu, “Sayın rektörüm bu sizin şahsi üniversite kampüsü içinde doğru ama buradan öz eleştiri yapalım. Gittiğimiz yerlerde de öğrenci kardeşlerimizin zaten Gençlik ve Spor Bakanımıza da aktarıyoruz, genel anlamda internetten şikayet var, doğrusu benim de var. Çünkü bu telefon şirketleri artık yeterince yatırım yapmıyorlar. Bir arabada giderken, bir yabancı muhatabımla telefonla görüşürken kesiliyordu. Eskiden böyle değildi. Bir de reklam yapıyorlar. ‘Bütün her yerde işte her yeri kapsıyoruz’ diye önemli aktörleri veya aktrisleri de oynatıyorlar reklamda. Ama telefon şirketlerine burada bir çağrıda bulunmak istiyorum; yatırımlarınız yetersiz. Bu gençliğin ve Türkiye’nin vizyonunu sizin de yakalamanız gerekiyor. Bu işler sadece reklamla olmaz.” dedi.
BBC’nin 1979 yılında yaptığı fütüristtik bir belgeselde, bugünkü çevrim içi uçak bileti alma ve “homeoffice” kullanımı gibi konular olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, “Yani bunlar hiç olmayacak gibi düşünülen şeylerdi o yıllarda. Biz her alanda olduğu gibi diplomaside de bu değişimi yakalamaya ve ona yön vermeye çalışıyoruz. Değişimi yakalayamazsanız ona yön veremezseniz, değişim sizi yönetir, yönlendirir. Bu bağlamda özellikle günümüzü geçmişten ayıran kolektif zekaya çok önem veriyoruz.” dedi.
Akıllı telefon ve internet gibi yapıların kolektif zekanın ürünü olduğunu, Steve Jobs, Elon Musk, Selçuk Bayraktar gibi isimlerin aslında icatları yapmaktan ziyade kolektif zekaya liderlik ettiğini anlatan ve bunların sadece bireysel çabayla yapılmasının mümkün olmadığını aktaran Bakan Çavuşoğlu, “Kolektif zekayı oluşturan bazı temeller vardır. Vizyoner ve güçlü liderlik, yüksek yeteneğe sahip bireyler, birlikte çalışma isteği ve becerisi gibi. İşte biz de başta dış politikamız olmak üzere devlet yönetiminde bu sinerjiyi yakalamaya çalışıyoruz. Başka çaresi yok. Bugün Kafkaslar’da, Balkanlar’da, Afrika’da, Asya’da güçlü diplomasiyle bir Türkiye varsa, bu, bu yaklaşımın sonucudur.” dedi.
Antalya Diplomasi Forumu’nda gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili bilgiler veren Bakan Çavuşoğlu, konuşmasının devamında “Dijital diplomasiyi pandemi başlamadan önce başlatmıştık. Bir büyükelçiler konferansında bunu ilan etmiştik ve pandemi başladıktan sonra ne kadar isabetli olduğunu, övünmek gibi olmasın da bakanlığımızın da ne kadar öngörülü olduğunu ve bu pandemiye de ne kadar hazırlıklı olduğumuzu göstermiş olduk. Dijital dünyanın sağladığı imkanları, dış politika analizlerinden, konsolosluk hizmetlerine kadar etkin bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Her şey çok hızlı değişiyor. Dış politikadaki bu değişimi, yani insan gücü olarak takip etmek ve analizini yapmak, ona göre politika oluşturmak o kadar kolay değil. O yüzden yapay zekadan faydalanıyoruz. Dış politika analizlerini oluşturmak ve yapmak ve dış politikanın unsurlarını hayata geçirmek için yapay zekadan faydalanmak artık bir lüks değil, bir zarurettir.” dedi.
Diplomaside çok sayıda alanda bilgi sahibi olunması gerektiğini anlatan Bakan Çavuşoğlu, akabinde “Uluslararası hukuk bilmezseniz Kıbrıs konusunda haklarımızı savunamazsınız. Türkiye hukukunu bilmezseniz de konsolosluk işlerini tam olarak yapamazsınız. Tarih bilmezseniz haksız Ermeni iddialarına karşı cevap veremezsiniz. Enerji ve jeopolitik bilmezseniz Türkiye’nin küresel bir enerji merkezine dönüşümünü sağlayamazsınız. Bugün Türkiye, enerji üretmediği halde küresel bir enerji merkezi. İnşallah seneye Karadeniz’deki bulduğumuz gaz sisteme bağlanacak. Yavaş yavaş daha fazla petrol kuyuları bulmaya başladık. Kendi üretimimizi arttırıyoruz ama halen dışa bağlıyız. Ama ona rağmen Türkiye enerjide bir üs oldu. İşte Putin’in de son teklifinin sebebi budur. Yine değerli arkadaşlar, sosyoloji bilmezseniz Afrika, Latin Amerika gibi birçok yerdeki açılımlarımızı da başarıyla yürütemezsiniz. İletişim zaten bu işin en önemli esaslarından. Özellikle sosyal medya bu anlamda önemli.” şeklinde konuştu.
Konuşmasının devamında Bakan Çavuşoğlu, “Kendi kültürünüzü ve genel kültürü bilmezseniz, medeniyetimizin insanlığa katkılarını küçümsersiniz. O yüzden kendi kültürümüzü, medeniyetimizi, tarihimizi çok iyi bilmemiz lazım. Gelişen teknolojiyi yakından takip etmezseniz, değişimin çok gerisinde kalırsınız. Teknolojiyi takip etmek de yine bir zorunluluktur. Yunanistan’ın ‘irrasyonel Türk korkusunu’ anlamak için de herhalde biraz klinik psikoloji bilmek gerekiyor. Bu yüzden artık çok disiplinli kafa yapısına ihtiyacımız var. Yani bizim, sizlere ihtiyacımız var.” dedi.
Dil bakımından da çeşitliğe ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu, “Sadece İngilizce, Fransızca olmaz. Bugün Çince, Japonca, Rusça, İspanyolca, İtalyanca bilen, -Arapça maalesef sayısı az ama- arkadaşlarımızı bakanlığımıza almaya başladık ve uzmanlaştırmaya da çalışıyoruz. Sizleri de inşallah bakanlığımızda, aramızda görmek isteriz. Elde ettiğiniz teorik bilgileriniz ve yabancı diliniz, güçlü bir şekilde bunlarla mezun olup da aramıza katılmanızı isteriz. Bakanlığa ilgi duyarsanız, nasıl hazırlanacağınız konusunda da sizlere detaylı bilgi vermeye hazırız.” dedi.
Bakan Çavuşoğlu konuşmasının devamında, uluslararası ilişkiler bölümünde okuyup, farklı alanlarda master ve yüksek lisans yapan gençlere, bakanlığa giriş yolunu açtıklarının altını çizerek, “Ülkemiz ve diplomasimiz sizlerle inşallah çok daha güçlü olacak. Sadece büyük diplomasimiz değil, her alanda siz gençlerin ideallerine, vizyonuna, enerjisine, vatan ve millet sevgisine bizlerin, ülkemizin ve milletimizin ihtiyacı var.” dedi.
Program, Bakan Çavuşoğlu’nun salonda bulunan öğrencilerin sorularını yanıtlaması, talep ve şikayetlerini dinlemesiyle son buldu.
Mustafa Kemal Üniversitesi konferans salonunda, gençlerimizle bir araya gelen, onlara dış politikamız hakkında bilgi veren ve onların sorularını yanıtlayarak talep ve şikayetlerini dinleyen Bakan Çavuşoğlu, Hatay Valisi Rahmi Doğan ve beraberindeki heyet ile birlikte Antakya ilçemizde bulunan Tarihi Uzunçarşı’yı ziyaret ederek, esnaflarımız ve vatandaşlarımızla sohbet etti.
Bir dizi ziyarette bulunmak üzere İlimize gelen Bakan Çavuşoğlu, Hatay Valisi Rahmi Doğan ve beraberindeki heyet ile birlikte son olarak “Sivil Toplum Kuruluşları ve İş Dünyası ile Buluşma” toplantısına katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Vali Doğan, konuşmasında “Sayın Bakanım yoğun bir programla Hatay’a geldiniz sizlere teşekkür ediyorum. İş insanlarımızla, STK temsilcilerimizle bir araya geldik. Hatay medeniyetlerin buluştuğu bir şehir, Hatay 280 km kara sınırı olan, 3 adet sınır kapısı olan 4 milyar dolarlık bir ihracatı olan sanayi kenti, tarım kenti, turizm kentidir. Burada iş insanlarımız sizinle bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyacaklardır. Sayın Bakanıma ve tüm heyete saygılarımı sunuyorum, hoş geldiniz.” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, “Etrafımızdaki bu krizlere rağmen büyüyen, gelişen ve güçlenen bir ülke olduk çok şükür. Milletimizin girişimciliği ve çalışkanlığıyla, devletimizin feraseti ve derinliği en güçlü yanlarımızdır.” dedi.
Katılımcılara Sayın Cumhurbaşkanımızın selamını getirdiğini söyleyen ve Hatay’ın, bakanlıkları için stratejik öneme sahip bir il olduğunun altını çizen Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye’deki toplam 7 yurt içi temsilciliğimizden bir tanesini de Hatay’a açtık. Temsilci olarak yeni büyükelçimiz göreve başladı. Büyükelçimiz Devrim Öztürk, Hatay temsilcimiz oldu. Hatay’a en güzel hizmetleri verecektir. Siz de büyükelçimizin kendisine ve temsilciliğimize elinizden gelen desteği esirgemeyin. Birbirinizi inşallah destekleyeceksiniz.” dedi.
Sözlerinin devamında sınırda yaşanan gelişmelere değinen Bakan Çavuşoğlu, “İran- Irak savaşı, Irak’a müdahaleler, Suriye iç savaşı derken yıllardır etrafımızda krizler ve savaşlarla yaşamak zorunda kaldık. Krizler, savaşlar ve çatışmaların toplamına baktığımız zaman maalesef yüzde 60’ı bizim bölgemizde, hemen etrafımızda ve yine bizim yakın coğrafyamızda. Biz, etrafımızdaki bu krizlere rağmen büyüyen, gelişen ve güçlenen bir ülke olduk çok şükür. Milletimizin girişimciliği ve çalışkanlığıyla, devletimizin feraseti ve derinliği en güçlü yanlarımızdır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde, dünyadaki krizlerin çözümünde “öncü rol” oynamalarının tesadüf olmadığını belirterek, bunu örnekleriyle anlatan, Artan gıda ve enerji fiyatlarının tüm dünyada küresel enflasyonu artırdığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Kovid-19 öncesi ve sonrasında “ekonomi çarklarının” durmasına izin vermediği için olumlu ayrışan ülkeler arasında yer aldığını ifade etti.
Konuşmasının devamında, Ekonominin güç merkezinin Asya’ya kaydığını ve buna duyarsız kalmadıklarını belirten, bölgede hem siyasi gücü arttırmayı hem de ekonomik ilişkileri büyütmeyi amaçladıklarını vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye ile Türk milletiyle nasıl konuşulacağını herkese öğretiyoruz.” dedi.
Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan’la kurdukları üçlü ve dörtlü mekanizmalarla enerji, ulaştırma ve ticaret alanlarındaki iş birliklerini derinleştirdiklerini belirten Bakan Çavuşoğlu, insanların önünü açmayı, ülkenin daha fazla zenginleşmesine katkı sağlamayı amaçladıklarını, diplomasinin de temel amaçlarından birinin bu olduğunu ifade etti.
500 yıllık hariciye geleneklerinin temelinde insani ve vicdani bir duruş olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, “İnsanımızın güler yüzünü, merhametini, şefkatini temsil ettiğimizin bilincindeyiz. Aynı zamanda doğruya doğru, yanlışa yanlış diyen, hak, vicdan ve adaleti temel alan bir medeniyetin mensubuyuz. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanı’mız Birleşmiş Milletler’de ‘Dünya beşten büyüktür’ diyor. ‘Daha adil bir dünya mümkündür’ diyor. Bugün dünya sistemi adaletli değil, adalet dağıtamıyor, sorunları çözemiyor, savaşları engelleyemiyor, çatışmaları durduramıyor, insanlığın beklentilerini maalesef karşılayamıyor. Ama biz tüm kurumlarımızla beraber Kızılayımız, TİKA’mız, AFAD’ımız, Türk Hava Yollarımız, Yunus Emremiz, Vakıflar, Diyanetimiz ve hayırsever iş insanlarıyla dünyanın dört bir köşesinde iyilik tohumları ekiyoruz. Bu sayede elbette gönül coğrafyamızı da genişletiyoruz. Bu aslında bir ülkenin yumuşak yüzüdür. Bir ülkenin itibarı sadece sert güçle, savunmayla, savunma gücüyle olmaz, insanlara yardım ederseniz, adalet dağıtırsanız mağdurların, mazlumların yanında olursanız, güçlünün değil de haklının yanında olursanız size olan güven daha da artar ve kalıcı olur. Biz hiç kimseyi hor görmüyoruz, kimseye tepeden bakmıyoruz. Yunus Emre’nin dediği gibi ‘Yaratılanı yaratandan dolayı seviyoruz’. Bize de tepeden bakanlara haddini bildiriyoruz, bizimle göz seviyesinde konuşmaları için de gerekli terbiyeyi de yapıyoruz. Türkiye ile Türk milletiyle nasıl konuşulacağını da herkese itinayla öğretiyoruz.” dedi.
Suriye’de yaşanan drama dikkati çeken ve benzer dramların Libya’da ve Irak’ta olduğunu ileten Bakan Çavuşoğlu, Bunların daha da derinleşmemesi, diğer ülkelerin de bu duruma düşmemesi için canla başla çaba sarf ettiklerini vurgulayarak “Eğer biz olmasaydık Libya bugün bir Suriye olurdu, eğer Trablus’a yapılan saldırıyı püskürtmeseydik olurdu. Ama bugün Libya ile Deniz Yetki Antlaşmaları imzalıyoruz. Hidrokarbon antlaşması imzaladık. Birileri kuduruyor da sana ne? Ben istediğim ülkeyle antlaşma imzalarım. Libya hükümeti Malta ile imzalayınca sorun yok, bizimle imzalayınca ‘bu hükümet antlaşma imzalayamaz’ diyor. Yani bu ayrıcalık sadece Avrupa Birliği üyelerinde mi var? Malta’nın kendisi bile şaşırdı bu tepkilere, çünkü Malta dürüst ve adaletli bir tutum sergileyen bir ülke. Kendisi küçük, nüfusu küçük bir ada devleti ama ilkeli duruşuyla saygın bir ülke. Onlar da şaşırdılar. Sonuçta Suriye’nin ülkemize yönelik bir terör yuvası haline gelmesine de izin vermememiz gerekiyor. Suriye’nin bölünmesine izin vermememiz gerekiyor. Özellikle Suriye’nin kuzeydoğusunda PKK’ya, YPG’ye, PYD’ye ülkeyi bölmesi için ayrılıkçı gündemini devam ettirmesi için verilen desteklerin de farkındayız. Buna da engel olmak için her türlü tedbiri alıyoruz ve alacağız. Nasıl kuzeyde terör koridorları kurmak isteyenler önce DEAŞ’tı, sonra PKK, bunlara darbe vurarak güvenlik koridorları kurduysak, Suriye’nin de bölünmesine izin veremeyiz. Suriye’nin sınır ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Bundan sonra da bu konularda bugüne kadar olduğu gibi ne gerekiyorsa da yapacağız.” dedi.
Suriye meselesinin de siyasi şekilde çözülmesinin hayati derecede önemli olduğunu dile getiren Bakan Çavuşoğlu, “BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde rejimle muhalefetin bir anayasa ve sonra bir seçim süreci dahil hepsini içeren bir yol haritası konusunda uzlaşması gerektiğini söylüyoruz. Bundan rahatsız olanlar da var. Başka bir çare var mı onu söyleyin? Bu iç savaş 50 yıl daha sürsün mü? Suriye’nin birliği ve bütünlüğünün devam etmesi için; teröristlerden bahsetmiyorum terörist teröristtir; ama ılımlı muhaliflerle rejimin bir yol haritası üzerinde mutabakata varması gerekiyor. Ancak Suriye’de birliği, beraberliği bu şekilde tesis edebiliriz. Ancak ülkesine dönmek isteyen Türkiye’deki Suriyeliler dahil bu şekilde onları ülkelerine güvenli bir şekilde döndürebiliriz.” dedi.
Bakan Çavuşoğlu konuşmasının devamında, Suriye’de geçiş sürecinin başlamasının uzlaşma bakımından da önemli aşama olacağını belirterek “BM gözetiminde adil ve şeffaf bir seçimin Suriye’de yapılması için gerekli desteği vereceğiz. Bu amaçla kurulmasına öncülük ettiğimiz anayasa komitesinin de, 9 turda bir netice alınmadı, bu önümüzdeki turlarda netice alması için gerekli çalışmaları sürdüreceğiz garantör ülkelerle birlikte. Bu konuyu en son geçen ay New York’ta Rus ve İranlı mevkidaşlarımla da görüştük. ‘Bakınız, Astana Platformu’ diyoruz. Astana Platformuna alternatif oluşturmak isteyenler var. Biz bu platformda esir takası dahil, anayasa komisyonu birçok mesafe katettik ama sonuç yok. Eğer sonuç odaklı olmazsa Astana Platformu da zayıflar ve ortadan kaybolur. Dolayısıyla ‘sonuç odaklı adımların atılmasının zamanı geldi ve geçti bile’ diye uyarılarımızı da yaptık. Yine Suriye’nin Özel Temsilcisi Pedersen ile de aynı şekilde çalışıyoruz. O toplantıya o da katılmıştı.” dedi.
Suriye’nin kuzeybatısındaki Suriyelilerin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettiklerini, Cilvegözü Sınır Kapısı üzerinden BM insanı yardımlarının koordinasyonunu sağladıklarını anlatan Bakan Çavuşoğlu, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararının uzatılması için de çalıştıklarını, 6 aylık bir uzatma olduğunu ancak Rusya’ya 1 yıllık uzatma konusunda telkinde bulunduklarını belirtti.
“Hiçbir ülke kendi topraklarına bu kadar göçmen gelmesini istemez çünkü yönetmesi de zor, işin birçok boyutu var” diyen Bakan Çavuşoğlu, “Ekonomik, güvenlik boyutu var. Bu iş bir sosyal problem. Siyasi problem olmaya da başladı, siyasiler de kullanıyor. Bu sorunlara tabii insani açıdan da bakmak önemli. Hepsinin sentezini iyi yapmak önemli. Sadece göçmen düşmanlığıyla bu sorunların çözülmeyeceği de aşikar. Bu sorun, göçmen sorunu dünyada devam edecek bir sorundur. Pandemi öncesinde 80 milyon olan dünyada göçmen ve mülteci sayısı pandemiden sonra 100 milyonu geçti. Bu, Ukrayna savaşıyla ülkesini terk eden insanlar buna dahil değil. Bu, maalesef önümüzdeki yıllarda da değişik sebeplerle devam edecek bir sorun. Küresel sistemin de buna bir çare bulamadığı aşikar. Dolayısıyla bununla da baş etmek, politikalar üretmek durumundayız. Yani bu sorunların aşılması Hatay’ımızı üstlendiği yükün azaltılması bakımından da önemlidir ve bunun için de seferber olmaya devam edeceğiz.” dedi.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılının “Türkiye Yüzyılı” olması için çalıştıklarını vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Bu hayal mi? Hayal değil. Gelecek sene Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak edeceğiz ve Cumhuriyetimiz ikinci asrına girecek. Dolayısıyla Cumhuriyetimizin ikinci asrı, Türkiye asrı olacaktır. Bunun için hedefleri, vizyonları ortaya koyuyoruz. İnşallah ayın 28’inde Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu Sayın Cumhurbaşkanı’mız tüm milletimizle ve dünya kamuoyuyla paylaşmış olacak. Tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz. Son 20 yılda bir asra bedel başarıyı hep birlikte başardık. Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı da bir hayal değildir. İnşallah önümüzdeki nice 20 yıllarda bunun ötesine hep birlikte geçeceğiz. Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde önümüzdeki yüzyıl bizim için başarı dolu yıllar olacaktır. Daha fazlasını yapacağız, daha fazlasını başaracağız. Bizim lügatimizde durmak yok, yolumuza durmadan, yorulmadan inşallah devam edeceğiz. Çevremizdeki fırtınalar büyük olabilir, inişli çıkışlı krizler olabilir ama biz bunlara göğüs gereceğiz ve gerekli dirayeti göstereceğiz. Aynı zamanda her kriz beraberinde birçok fırsat getirir. Bu fırsatları da en iyi şekilde değerlendireceğiz.” dedi.
Program, Bakan Çavuşoğlu’nun salonda bulunan STK temsilcileri ile iş insanlarının sorularını yanıtlaması, talep ve şikayetlerini dinlemesiyle son buldu.