Engelliyim Engel Tanımam derneği önünde Engelsiz Dünya Fedarasyonu başkanı Serhat Gökpınar ve üyeleriyle bir araya gelen Kamil Göçmen “Gözlerimiz görmese de, beyaz bastonlarımız bizim kulağımız, gözümüz, rehberimizdir. Baston olmazsa bir yere gidemeyiz, sosyalleşemeyiz. Bu yüzden beyaz baston her açıdan önemlidir” dedi.
Engelleri aşmak için, yolda, kaldırımlarda, engellilerin yürüyüş alanlarında insanların biraz daha duyarlı olmalarını isteyen Kamil Göçmen, “Beyaz bastonları gördüklerinde çekilmelerini arz ediyoruz. Görme engelli birey her şeyi yapabilir. Engelli farkındalığı varsa engel yok” diye konuştu.
Engelsiz Dünya Federasyonu Başkanı Serhat Gökpınar de beyaz bastonun görme engelli için bir bağımsızlık ve güvenlik sembolü olduğunu ifade ederek “1921 yılında trafik kazası sonucu kör olan Londralı bir fotoğrafçı, çevredekilerin kendisinin kör olduğunu anlaması ve dikkat çekmesi için bastonunu beyaza boyayarak dolaşmasıyla başlar ve simgeleşmesini sağlar. Bu amaçla her yıl Dünyada 7-14 Ocak tarihleri arası Beyaz Baston Haftası olarak görme engellilerin sorunlarının anlatıldığı farkındalık çalışmaları yapılmaktadır. Uluslararası sözleşmelerde, bildirgelerde, anayasalarda, yasalarda, yönetmeliklerde her ne kadar aksine hükümler bulunsa da engelliler şu veya bu biçimde görmezden gelinen, dolayısıyla hesaba katılmayan bir kesim olarak ötekileştirilmişlerdir” şeklinde konuştu.
Engellilerin toplum yaşamına katılımının sağlanması, görünür kılınması, sorunlarının çözümünü için önce fiziki çevre koşullarının düzeltilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Gökpınar şunları söyledi: “Fiziki çevre engellerinin kaldırılması engellilerin haklarını kullanabilmesinin, “eşit” insanlar haline gelebilmesinin yolunu da açacaktır. Eğitimden istihdama hemen her alanda engelliler varlıklarını gösterebileceklerdir. Haklara, hizmetlere, mekânlara ve bilgiye erişebilmemizin önünde halen büyük engeller bulunmaktadır. Görme engelli öğretmenlikte yapabilir, mühendislikte, hâkimlikte. Yeter ki şartlar sağlansın. Engelli bireyler artık sırf görme engelli olduğu için okulda istenmeyen öğretmen, ofiste istenmeyen mühendis, adliyede istenmeyen hâkim olmak istemiyor. Zihinsel dönüşüm hareketi biran önce başlamalı… Bizler, himaye, himmet, sadaka değil, herkesle eşit haklara, fırsatlara ve olanaklara sahip, başı dik yurttaşlar olarak yaşamak istiyoruz. Toplum, sağlamcı anlayıştan sıyrılarak, toplumda yaşayan her bireyin eşit ve adil bir şekilde yaşam hakkı olduğunu göz önüne alıp ona göre hareket etmelidir.”