CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay’daki saha ziyaretleri sırasında bölgedeki taş ocakları ve beton santrallerinin neden olduğu çevre ve halk sağlığı sorunlarına dikkat çekti. Yıldırım Kara, özellikle İskenderun’a bağlı Denizciler ve Bekbele mahalleleri sınırında yer alan beton santralinin çevreye verdiği zararı örnek göstererek, yetkililere denetim ve yaptırımları artırma çağrısında bulundu.
“İki Mahalle Toz Bulutuna Mahkûm Edildi”
Yıldırım Kara, Denizciler ve Bekbele mahallelerinin tam ortasında yer alan bir beton santralinin arızalanması sonucu iki mahallenin de toz bulutu altında kaldığını belirtti. “Santralden yayılan toz, sadece havayı değil, aynı zamanda toprağı da kirletti. Bu durum, insan sağlığını ve canlı yaşamını tehdit eden ciddi bir çevre krizine dönüşmüştür” diyen Yıldırım Kara, beton santralinin konumunun yerleşim alanları ve okullara yakın olduğunu vurgulayarak yetkilileri uyardı.
Belediyenin söz konusu işletmeyi mühürlediğini, ancak bu adımın sorunu kökten çözmeye yetmeyeceğini belirten Yıldırım Kara, şunları söyledi:
“Bugün bir işletme mühürlenir, ama yarın bir başkası aynı ihmalleri tekrarlayabilir. İskenderun’da yaşanan bu olay, Hatay genelindeki daha büyük bir sorunun yalnızca küçük bir yansımasıdır. Taş ocakları ve beton santralleri bölgemizde denetimsiz bir şekilde faaliyet göstermekte, çevreyi ve halk sağlığını hiçe saymaktadır.”
“Deprem Sonrası Çarpık ve Denetimsiz İşletmeler Arttı”
Deprem sonrası Hatay’ın birçok ilçesinde, özellikle Antakya, Defne, İskenderun, Samandağ ve Belen gibi bölgelerde beton santralleri ve taş ocaklarının hızla kurulduğunu ifade eden Yıldırım Kara, bu işletmelerin çevreye verdiği zararları şu sözlerle dile getirdi:
“Ucuz iş gücü, ucuz malzeme ve hızlı temin kaygılarıyla işletilen bu tesisler, başta çocuklar, kadınlar ve yaşlılar gibi dezavantajlı gruplar olmak üzere, tüm halkımızın sağlığını tehdit ediyor. Taş ocaklarında gerçekleştirilen patlamalar sonucu oluşan toz bulutları sürekli yerleşim alanlarına ulaşıyor. Kimi bölgelerde dere ıslahı yapılmadan işletilen taş ocakları, ileride sel ve su baskınlarına yol açma riski taşıyor.”
“Bir Neslin Geleceği Karartılıyor”
Denetimsizlik nedeniyle çevre tahribatının her geçen gün arttığını vurgulayan Yıldırım Kara, bu durumun gelecekteki nesilleri olumsuz etkileyeceğini belirtti:
“Hatay’da bir neslin geleceği çarpık ve denetimsiz işletmeler nedeniyle karartılıyor. Bu işletmelerin yarattığı zarar yalnızca bugünü değil, geleceğimizi de tehdit ediyor. Çocuklarımızın sağlıklı bir çevrede büyüme hakkı ellerinden alınıyor.”
“Yetkililere Acil Çağrı: Denetim ve Yaptırımlar Artırılmalı”
Yıldırım Kara, Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve ilgili kurumlara çağrıda bulunarak, şu talepleri dile getirdi:
“Beton santralleri ve taş ocakları ivedilikle denetlenmeli, çevre ve halk sağlığına zarar veren işletmelere karşı gerekli önlemler alınmalıdır. Kurallara uymayan ve çevreyi tahrip eden işletmelerin faaliyetleri derhal durdurulmalıdır. Ayrıca cezai yaptırımlar artırılarak bu işletmelerin çevre ve insan sağlığını hiçe sayması engellenmelidir.”
“Çevre ve Halk Sağlığı İçin Mücadelemiz Sürecek”
Yıldırım Kara, CHP olarak çevre ve halk sağlığını korumak adına mücadeleye devam edeceklerini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Hatay halkının temiz hava, sağlıklı toprak ve güvenli bir çevrede yaşama hakkını savunmaya devam edeceğiz. Bu sorunların çözümü için gerek Meclis’te gerekse sahada çalışmayı sürdüreceğim. Çevreye zarar veren hiçbir işletmenin bu güzel kente zarar vermesine izin vermeyeceğiz.”
Nermin Yıldırım Kara, Hatay halkının sesi olmaya devam edeceklerini belirterek, tüm yetkilileri görevlerini yapmaya davet etti.