Aslında o Rabiayı hiç tanımıyor.
Hatta hiç görmedi .
bende görmedim.
Çünkü Rabia gözler den ırak,gönüllerimizin köşelerinde usulca yerleşiveren güzel bir genç kız….
Çok uzun yıllardır hayalleri zulasın da öylece bekliyor.
Biliyorum okul yollarını özlüyor.
Biliyorum üniversiteyi bitirip kep fırlatmak istiyor.
Biliyorum sevsin, sevilsin en gökkuşağı mutluluklara sarılsın sarmalansın istiyor.
Bilmek için görmek gerekmiyor ki.
Anlamak için yaşamak gerekmediği gibi.
Rabia,hırçın deli rüzgarlara dayanıyor.
Sığlığında sakladığı tusinamiler ile yaşamayı öğreniyor.
O menem hastalığın savaşlarında .
Direniyor direniyor gençliğine ,rüzgarına,yaşama olan inatlarına …
RABİA OMİRİLİK KANSERİNİ YENDİ
Rabia bu savaşın galibi olmayı başardı.
Kanseri yendiğin de henüz hala bir çocuk .
Hayata umutla tutunuyor..
Yaşamak isteği öylesine güçlü ,öylesine inançlı bir biçimde devam ederken tedavinin ve ilaçların etkisi ile ayakları kısmi felç oluyor.
Evet zaferle çıktığı bu savaştan ayaklarını kaybederek devam eden süreçte fark ettim onu…
Bu kadar güçlü bir genç kız fırtınalarda,tusinamilerde yaşam mücadelesini kazanmış ise bu küçük engelide aşabilirdi.
DÖNEMİN İSKENDERUN KAYMAKAMI
ŞU ANDA KİLİS VALİSİ RECEP SOYTÜRK………….
İşte tam bu günler de Rabia’nın savaşçı annesi ile tanıştım.
En az kızı kadar güçlü,kızı kadar rüzgarlarda savrulmuş, acının yoğurduğu kadın ..
Gözyaşlarını sahte gülümseyişlerinde saklayan anne ..
Rabia nın yürüyebilmesi için bir umut var..
İşte o umut için,kapısını çaldığımız,Recep Soytürk,el verdi,
Can verdi,
Nefes, nefese gidilen o yola yoldaş oldu,
Yüreğinin adam duruşuyla,
RABİA,NIN ELİNİ TUTTU…
Şimdi Rabia ,bir hastane de uzun soluklu bir tedaviye başladı.
Yürüyebilmek için ,koşabilmek için,sevdalarına, yıllardır biriktirdiklerine, kavuşabilmek için yeniden yine bir mücadeleye başladı.
İyileşecek iyileştiği gün Recep Soytürtürk’e koşarak gidecek.
NAZIM HİKMET’İN DİZELERİNDE OLDUĞU GİBİ:
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
Yani o derecede, öylesine ki,
Mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
Yahut kocaman gözlüklerin,
Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
İnsanlar için ölebileceksin,
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
Hem de en güzel en gerçek şeyin
Yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
Yaşamak yanı ağır bastığından.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİME
DEVLETİN KADEMELERİNDE İNSAN İÇİN ,İNSANCA MÜCADELE VEREN KİLİS VALİSİ RECEP SOYTÜRK’E
Rabia’ya ve tüm Rabia’lara,can suyu oldukları için binlerce kez teşekkürlerimi iletiyorum…..
İYİLİĞİN TARİFİ VAR MI?
Etiketler: