ANKARA- Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, “Kıdem tazminatı kaleminin kırılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Kıdem tazminatı işçi kesiminin geleceğinin teminatıdır. Bu konuda eğer bir reform yapılacaksa, bu işin merkezinde işveren değil, işçi olmalıdır” şeklinde açıklama yaptı. Genel Başkan Değirmenci, geçtiğimiz günlerde açıklanan ekonomik reform paketinde yer alan kıdem tazminatı maddesine ilişkin olarak yazılı bir açıklama yaparak, kıdem tazminatı ilişkin görüşlerini dile getirdi. Mevcut kıdem tazminatının eksik yönlerinin bulunduğuna, çalışan kesimin beklentilerine tam manasıyla cevap vermediğine dikkat çeken Değirmenci, “Bu haliyle bile kıdem tazminatı, Türkiye’deki milyonlarca işçinin kalesi, iş güvencesi VE geleceğinin teminatıdır. Ailesinin geçimini sağlamak adına yıllarca alınteri akıtarak durmaksızın çalışan işçinin, ertelediği hayallerini hayata geçirebilmesinin bir sigortasıdır. Kıdem tazminatı, keyfi işten çıkarmaların önündeki en büyük barikattır. Kıdem tazminat, kırmızı olduğu kadar, işçinin en kalın çizgisidir. Kimse bizden, bu çizginin eğilip bükülmesine, zikzaklı bir hale dönüşmesine, izin vermemizi beklemesin. Kıdem tazminatını geriye götürecek hiçbir adımın yanında yer almayacağımızı ve bu konuda işçi aleyhine olacak her türlü girişimin karşısında cesaretle mücadele vereceğimizi, başta üyelerimiz olmak üzere tüm emek dünyasının ve diğer tüm tarafların bilmesini istiyorum” diyerek kıdem tazminatında geriye gidişi asla kabul etmediklerini belirtti. “KIDEM TAZMİNATININ ALINAMADIĞI BİR SİSTEMİ SAVUNMAK DOĞRU DEĞİL” “Kıdem tazminatı mevzuatının mevcut haliyle, çalışan kesimin beklentilerini karşılamadığı, eksikliklerle dolu olduğu gerçeği de, gün gibi ortadır” diyen Değirmenci, “Kıdem tazminatımızı yedirmeyiz ama bu ağır aksak işleyen sistemle de yola devam edemeyiz. Kıdem tazminatı konusunda kazanılmış haklardan taviz verilmeyecek şekilde, yeni bir sistem hayata geçirilmelidir. Türkiye’deki kıdem tazminatı tablosu incelendiğinde, çalışanların yüzde 85’inin kıdem tazminatı alamadığı gerçeğiyle yüz yüze kalıyoruz. Yine aynı şekilde mahkemelerde işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlıkların yüzde 70’inin kıdem tazminatından kaynaklandığını görmekteyiz. Sadece yüzde 15’lik bir kesimin kıdem tazminatı alabildiği bir sistemi savunmak, işçilere, emekçilere yapılabilecek en büyük kötülük olacaktır. Hal böyle iken, kazanımlarımızdan bir adım dahi geri atmadan, kıdem tazminatında bir reformun hayata geçirilmesi artık bir gereklilik haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.