Prof. Dr. Tahir Özcan KARİDESİ SAHİPLENELİM

Published on:  /   Son güncellenme  /   Yorum yapılmamış

Spread the love

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Deniz Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Özcan, İskenderun adıyla bilinen ´Jumbo karides´ türünün UNESCO tarafından gastronomi şehirleri arasında dahil edilen Hatay´da daha çok tanınması ve tanıtılması, EXPO 21 içerisinde de yer alması gerektiğini belirtti İskenderun kıyılarının doldurulmasıyla deniz kentinden çok liman kenti olarak işlev gören şehirde ise deniz kültürüne ilişkin yıllardır fazla işlev yapılamıyor. İSTE Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Deniz Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Özcan, Körfez´de yaşayan deniz ürünlerinden karidesin tanıtılması halinde ekonomik ve ticari açıdan kentin kazançlı çıkacağını belirtti. Prof. Dr. Özcan, “İskenderun Körfezi, bu açıdan Doğu Akdeniz´e göre 2 ile 4 kat daha zengindir. Çeşitlilik de daha çoktur. Çünkü, Körfez´in dinamik bir yapısı bulunmaktadır” açıklamasını yaptı.

Ekonomik ve ticari kaynaklı ve mesafe kısaltması ile küresel ticaret ile ekonomiye yön vermesi açısından dünyanın en önemli üç kanalı arasında (Süveyş, Panama ve Kiel Kanalı) yer alan ve Süveyş Kanalı´nın 1860´lı yıllarda açılması sonrası İskenderun Körfezi´ne gelen karides türünün attığını ifade eden Prof. Dr. Özcan, “İskenderun Körfezi´nde var olan ama Süveyş Kanalının açılması sonrası Körfez´e gelip yerleşmiştir. Tuzlu suda yumurta bırakan, tatlı suyun denize döküldüğü alanda beslenen karides türü deniz canlıları, İskenderun Körfezi´nde yaşam bulmuştur. Kızıldeniz ve Akdeniz üzerinden İskenderun Körfezi´ne gelip yerleşen 4-5 karides türü bulunuyor. Bölge, o tür canlıların yaşam alanına uygun oluğu için Körfez´de yaşam kurmuştur. Ve Mersin, Antalya´ya kadar yayılan alanda da bulunmaktadır. İskenderun Körfezi, bu açıdan Doğu Akdeniz´e göre 2 ile 4 kat daha zengindir. Çeşitlilik de daha çoktur. Çünkü, Körfez´in dinamik bir yapısı bulunmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

Toplum ve kurumlar karidesi sahiplenmeli
Jumbo karides diye tanımlanan büyük boy karidesin bölgede artık çok fazla olmadığını, olanların da kentte değil, İstanbul, Antalya, Ankara gibi şehirler ile yurt dışına gönderildiğini belirten ve eğitimci arkadaşlarının da katıldığı toplantıda konuşan Prof. Dr. Özcan, ´İskenderun Karidesi´ olarak bilinen ´Jumbo karides´ türünün, ülkede yıllık 4-5 bin ton üretimi olduğunu, bu rakama cim cim türünün dahil olmadığını kaydetti. İskenderun´da karidesin öne çıkartılmasını ifade eden Prof. Dr. Özcan, “İskenderun Karidesinin bir ismi, markası var; Jumbo Karides. Bunu kentin markalarından biri haline getirilmesi, gastronomi, ekonomi ve ticaretin yanı sıra EXPO 21 için de önemlidir. Bunun için de toplumun, kurumların sahiplenmesi lazım. İskenderun karidesi, dünyanın önemli kentlerinde bu adla satılmaktadır. İskenderun´dan gitmeye başladığı için Jumbo Karides türü bu adla bilinmektedir. İsmi, fiyatını da arttırmaktadır. Çünkü, ticari anlamda kendini kanıtlamış bir deniz ürünüdür. Pahalı olduğu için lüks tüketim maddeleri arasında geçiyor. Lüks tüketimi oluşturunca birçok insan ulaşamıyor. Ama çim çim karides pahalı değil. Karidesin tanıtımı için çalıştay, festival türü etkinliklerin, karedisin değişik yemeklerinin yapılarak tanıtılması gerektiğini düşünüyorum. İskenderun Körfezi´nde balıkçılık yapanların yumurtalı karidestir ki bu balıkçıların ritüelidir. Karides önemli bir protein kaynağıdır. Balıkta yüzde 20-25 oranında protein bulunurken, karideste bu oran yüzde 40-45´e kadar çıkmaktadır. Sağlıklı beslenme için gerekli olan protein, vücuda enerji vermektedir” diye konuştu. Ülkede karides üzerine 6-7 bilim insanından birisi olduğunu anlatan Prof. Dr. Özcan, “Memleketimize olan sevdamızdan dolayı bunu öne çıkartmaya çalışıyoruz. Ama toplumun, kamu kurumlarının, meslek örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının, basının sahiplenmesi ve desteklemesi lazım” dedi.
Jumbo karides büyük boyu oluşturup, fiyatını yüksek olurken, çim çim türü karidisin kilosunun 15 lira dolayında olduğunu ve birçok yemek çeşidinin yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Tahir Özcan, çim çim karidesin de Körfez´de en çok üretimi olan deniz ürünleri arasında yer aldığını kaydetti. EXPO 21 ve gastronomi konusunda çalışan Hatay Büyükşehir belediyesi görevlilerine ulaştıklarını ve konu hakkında bilgi verdiklerini ifade eden Prof. Dr. Özcan, “Bir bilim insanı olarak karidesin bir değeri olduğunu, öne çıkartılmaya çalışıyorum. İskenderun Körfezi´nde bulunan karides türleri, yaşam alanlarına göre, Körfez´in deriliğine göre değişmektedir. Derinlikler, karidesin türünü farklılaştırmaktadır” görüşünü kaydetti.

Karides yemeklerinden örnekler
Üç yıl önce İskenderun Teknik Üniversitesinde uluslararası karides çalıştayı düzenlendiğini ve yurt dışından bir çok bilim insanının konuk edildiğini anlatan Özcan, bu çalışma kapsamında “İskenderun ve karides” adlı bir kitapçığı da hazırladıklarını belirtti. Jumbo karides, Erkek karides, Dişi karides, Çim çim karides, Kuruma karides, Jumbo, Aztek karidesi ve Karabiga türü karidesin tanıtıldığı; dokuz karides yemeği çeşidinin anlatıldığı 36 sayfalık kitapçıkta, İskenderun Körfezi hakkında da bilgi yer alıyor. Akdeniz´in Levantin Havzası´nda yer alan İskenderun Körfezi´nin 65 kilometre uzunluğunda ve 35 kilometre genişliğinde bulunup, 2275 kilometrekarelik bir alanı kapsadığı anımsatılan kitapçıkta, Körfez´de ortalama derinliğin 70 metre olduğu da kaydedildi. Tahir ve Gülnaz Özcan tarafından hazırlanan kitapçıkta, İskenderun Körfezi´ne ilişkin “… tüm su kolonunun ışıklı ve besleyici element miktarının açık denize oranla 2-4 kat daha fazla olmasına karşın, Körfez´in dinamik yapısı nedeniyle ne derinliğe doğru belirgin bir oksijen azalması ne de belirgin bir ötrifikasyon görülmemektedir. İskenderun körfezi, bölgenin sub-tropkal koşulları etkisi altındadır. Açık denize bağlandığı kesimin geniş olması sebebiyle dip akıntılarından ve rüzgar hareketlerinden etkilenmektedir…” ifadelerine yer veriliyor. Kitapçıkta, İskenderun Körfezi´nin, Körfez´e dökülen tek nehrin Ceyhan Nehri olmasına karşın Karataş yöresinde Seyhan Nehri´nin, Samandağ bölgesinde de Asi Nehrinin dökülmesinden etkilendiği belirtiliyor.

Kategori:
Etiketler:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>